Thursday, September 30, 2010
Türkiye'de Guinness RekorLar Kitaßına Giren 10 öLüm..
Türkiye'de Guinness RekorLar Kitaßı
1. Balkona 50 kişinin çıkması sonucu meydana gelen toplu ölüm. (Dudullu'da bir köy nişanı töreninde)
2. TEM'de seyreden araçtaki 5 kişinin radyoda oynak şarkı çalınca aracı sağa çekerek otoyolda göbek atmaya başlaması ve 3'ünün ayrı ayrı araçların çarpması sonucu ölümü. (Adapazarı-Hendek)
3. Elektrik direğine yaslanıp ayakkabısındaki taşı çıkarmak için ayağını silkeleyen kişiyi elektrik çarptığını sanan bir başkasının akımdan kurtarmak amacıyla kafasına kürekle vurup öldürmesi. (Rize-Tunca Köyü)
4. Midesine sinek kaçan bir kişinin sineği öldürmek için odaya sıkar gibi ağzına sheltox isimli ilacı sıkması ve sinekten beter ölümü. (İstanbul - Sultanbeyli)
5. Mühendisin kontrol için geminin buhar kazanına girdiği sırada bundan habersiz bir gemi personelinin kapağı kapatması ve geminin sefere çıkmasıyla mühendisin ölümü. (Kocaeli)
6. Aynı işyerinde biri gündüz biri gece vardiyasında çalışan baba oğulun motorsikletle eve giderken sert bir virajda karşılaşıp birbirlerine selam vermek isterken çarpışarak ölmeleri. (Konya)
7. Nüfus sayımı nedeniyle kendisinden başka kimsenin bulunmadığı yolda (üstelik de otoban) sayım görevlisinin bariyerlere çarparak ölümü (Tem Otoyolu-Gebze)
8. Karabük demir-çelik fabrikasında 600 tonluk pres makinasının arasından emekleyerek geçen işçinin 2450 santigratlık fırından sigarasını yakmaya çalışırken can vermesi. (Karabük)
9.Tıraş olurken berberin rahatlatır diye boynu aniden sağa sola çevirme hareketi sonucu küt diye boynu kırılan müşterinin koltukta rahmetlik oluşu. (Erzurum)
10. Bir vatandaşın yatağındaki tahtakurusunu öldürmek için yaptığı ilaçlamadan sonra uykuya dalınca tahtakurularıyla birlikte zehirlenmesi. (Bodrum-Yalıkavak)
1. Balkona 50 kişinin çıkması sonucu meydana gelen toplu ölüm. (Dudullu'da bir köy nişanı töreninde)
2. TEM'de seyreden araçtaki 5 kişinin radyoda oynak şarkı çalınca aracı sağa çekerek otoyolda göbek atmaya başlaması ve 3'ünün ayrı ayrı araçların çarpması sonucu ölümü. (Adapazarı-Hendek)
3. Elektrik direğine yaslanıp ayakkabısındaki taşı çıkarmak için ayağını silkeleyen kişiyi elektrik çarptığını sanan bir başkasının akımdan kurtarmak amacıyla kafasına kürekle vurup öldürmesi. (Rize-Tunca Köyü)
4. Midesine sinek kaçan bir kişinin sineği öldürmek için odaya sıkar gibi ağzına sheltox isimli ilacı sıkması ve sinekten beter ölümü. (İstanbul - Sultanbeyli)
5. Mühendisin kontrol için geminin buhar kazanına girdiği sırada bundan habersiz bir gemi personelinin kapağı kapatması ve geminin sefere çıkmasıyla mühendisin ölümü. (Kocaeli)
6. Aynı işyerinde biri gündüz biri gece vardiyasında çalışan baba oğulun motorsikletle eve giderken sert bir virajda karşılaşıp birbirlerine selam vermek isterken çarpışarak ölmeleri. (Konya)
7. Nüfus sayımı nedeniyle kendisinden başka kimsenin bulunmadığı yolda (üstelik de otoban) sayım görevlisinin bariyerlere çarparak ölümü (Tem Otoyolu-Gebze)
8. Karabük demir-çelik fabrikasında 600 tonluk pres makinasının arasından emekleyerek geçen işçinin 2450 santigratlık fırından sigarasını yakmaya çalışırken can vermesi. (Karabük)
9.Tıraş olurken berberin rahatlatır diye boynu aniden sağa sola çevirme hareketi sonucu küt diye boynu kırılan müşterinin koltukta rahmetlik oluşu. (Erzurum)
10. Bir vatandaşın yatağındaki tahtakurusunu öldürmek için yaptığı ilaçlamadan sonra uykuya dalınca tahtakurularıyla birlikte zehirlenmesi. (Bodrum-Yalıkavak)
EKIM 2010 TIP DOKTORU CELBI (336 DÖNEM)
TIP DOKTORU CELBI
336′ncı Dönem Tıp Doktorlarının Celbi için Test ve Mülakat Merkezleri ile Tarihleri belli oldu.
01 – 02 Ekim Tarihlerinde Samsun Sahra Sıhhiye Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında icra edilecek test ve mülakatın sonucu 10 Ekim 2010′da belli olacak.
03 – 25 Ekim tarihlerinde Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığında icra edilecek test ve mülakatın sonucu ise 01 Kasım 2010 tarihinde belli olacak.
Sonuçlar www.kkk.tsk.tr internet adresinden öğrenilebilecek.
336′ncı Dönem Tıp Doktorlarının Celbi için Test ve Mülakat Merkezleri ile Tarihleri belli oldu.
01 – 02 Ekim Tarihlerinde Samsun Sahra Sıhhiye Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında icra edilecek test ve mülakatın sonucu 10 Ekim 2010′da belli olacak.
03 – 25 Ekim tarihlerinde Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığında icra edilecek test ve mülakatın sonucu ise 01 Kasım 2010 tarihinde belli olacak.
Sonuçlar www.kkk.tsk.tr internet adresinden öğrenilebilecek.
Tuesday, September 28, 2010
Monday, September 27, 2010
2010 Ek Yerleştirme Haberleri
2010 Ek Yerleştirme Haberleri
2010 de Ek Yerleştirme Yapmak İsteyen Adaylardan Gelen Bazı Yorumlar
-2010 Ek Yerleştirme Hakkında Haberler Çıkıyor Biz Neye Göre Ve Nasıl Yapmalıyız 2010 de Ek Yerleştirme Tercihlerimizi
Televizyondan Takip Etmeye Çalışıyoruz Ek Yerleştirmeye İlişkin Basın Haberlerini
Fakat Ben Düşük Puan Almıştım Dersaneyede Gitmiştim İstediğim Puanı Alamadım 2010 öss sınavında Beklediğim Sonucun Çok Altında Geldi Ve Bu Sene 2010 Ek Yerleştirmeye Kaldım
Dersane Hocamdan Yardım Alıyorum Rehber Öğretmenimden
Sizlere Tavsiyem Bir Uzamandan Yardım Almanızdır
Öncelikle Seçeceğiniz Mesleği İyi Seçin Yağamayacağınız Üniversite Hayatını Yaşayayım Diye Üniversite Tercihi Yapmayınız İlerde Pişman Olursunuz
Meslekleri İyi Araştırınız Lütfen Sevdiğiniz Bir Mesleği Seçiniz İş Olanakları Fazla Olan
ki Ailenizle iLERDE Mutlu Olasanız Ya Anne Bana Sizin Yüzünüzden Bu Bölümü Seçtim Dememek için Doğru tercih Yapınız 2010 Ek Yerleştirmede
Ben Buraya Son Haberler Çıktıkça Ekleyeceğim Ek Yerleştirme Duyurularını
Yukarıdaki Yazıyı Beğendiyseniz Yorum Yazabilirsiniz içinizden Geliyorsa
Benim Sevdiğim Bir Söz VARDIR
Hayal Ettiğin Herşey Gerçekleşebilecek Olandır
Bazı Arananalr, 2010 ek yerleştirme haberleri, haber, haberi, haberini, haberlerini, ek yerleştirme hakkında çıkan basın haberleri, duyuruları, duyuru, açıklama..
Kaynak http://ekyerlestirme.net
2010 de Ek Yerleştirme Yapmak İsteyen Adaylardan Gelen Bazı Yorumlar
-2010 Ek Yerleştirme Hakkında Haberler Çıkıyor Biz Neye Göre Ve Nasıl Yapmalıyız 2010 de Ek Yerleştirme Tercihlerimizi
Televizyondan Takip Etmeye Çalışıyoruz Ek Yerleştirmeye İlişkin Basın Haberlerini
Fakat Ben Düşük Puan Almıştım Dersaneyede Gitmiştim İstediğim Puanı Alamadım 2010 öss sınavında Beklediğim Sonucun Çok Altında Geldi Ve Bu Sene 2010 Ek Yerleştirmeye Kaldım
Dersane Hocamdan Yardım Alıyorum Rehber Öğretmenimden
Sizlere Tavsiyem Bir Uzamandan Yardım Almanızdır
Öncelikle Seçeceğiniz Mesleği İyi Seçin Yağamayacağınız Üniversite Hayatını Yaşayayım Diye Üniversite Tercihi Yapmayınız İlerde Pişman Olursunuz
Meslekleri İyi Araştırınız Lütfen Sevdiğiniz Bir Mesleği Seçiniz İş Olanakları Fazla Olan
ki Ailenizle iLERDE Mutlu Olasanız Ya Anne Bana Sizin Yüzünüzden Bu Bölümü Seçtim Dememek için Doğru tercih Yapınız 2010 Ek Yerleştirmede
Ben Buraya Son Haberler Çıktıkça Ekleyeceğim Ek Yerleştirme Duyurularını
Yukarıdaki Yazıyı Beğendiyseniz Yorum Yazabilirsiniz içinizden Geliyorsa
Benim Sevdiğim Bir Söz VARDIR
Hayal Ettiğin Herşey Gerçekleşebilecek Olandır
Bazı Arananalr, 2010 ek yerleştirme haberleri, haber, haberi, haberini, haberlerini, ek yerleştirme hakkında çıkan basın haberleri, duyuruları, duyuru, açıklama..
Kaynak http://ekyerlestirme.net
mynet e üye olmak
mynet e üye olmak
Türkiyenin en büyük forumlarından birinin yöneticisiyle yaptığımız bir röportajda mynet ile ilgili çok ilginç sayılabilecek bulgulara rastladık.
Türkiyenin hatrı sayılır derecedeki üye sayısına sahip bir forumun başında olan Mehmet A. bey bize çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Internet dünyasında dolaşan birçok insanın mynete üye olmakta sıkıntı çektiğini ve nedense mynete üye olmak için başka sitelerin sayfalarından hareket ettiklerini belirtti. Mehmet A. bey sitelerine giren kullanıcıların hangi sitelerden geldiklerini bildiren ve bunu sürekli kaydeden bir istatistik sistemleri olduğunu ve bu istatistiklere göre mynete üye olmak isteyen bir çok insanın aslında çok büyük zorluk çektiğini öne sürdü.
Mehmet A. özellikle google’ın mynet’e üye olmak isteyenler için ilk adres olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Sitemize gelen ziyaretçilerin büyük bir çoğunluğu Google tarafından bize gönderiliyor ve elimizde bulunan bir istatistik sistemi vasıtasıyla, google tarafından gelen ziyaretçilerin hangi kelimeleri arayıp bize ulaştıklarını tespit edebiliyoruz. Yaptığımız istatistik incelemelerinde mynet.com’a üye olmak için bizim sitemize gelen binlerce insan olduğunu gördük ve hayrete düştük. Bu ziyaretçiler Google aramalarında; maynet üyelik, my.net üye, mynete üye olmak, maynete üye olmak istiyorum, mynet oyun üyelik, maynet uyeligi vb. gibi birçok formatı kullanıyorlar.
Ayrıca aynı kişilerin birçok siteye de Google üzerinden girdikleri de bir gerçek. Yine aynı şekilde mynet içindeki bir bölüme girmek isteyen kullanıcı Google’a mynet oyunları, mynet emlak, wwwmynet.com gibi formatları yazdığında karşısına mynet de farklı sonuçlar da çıkabiliyor. Bu şekilde bizim forumumuza uğrayanlara da şahit olduk Smiley”
Mehmet A. ayrıca kimi kullanıcıların bunu bir alışkanlık haline getirdiğini ve bunun genellikle giriş sayfalarını google.com veya google.com.tr yapan ziyaretçilerden kaynaklandığını ileri sürdü.
Mehmet A.: “Forumumuzda bulunan birçok kişinin giriş/başlangıç sayfası ya google.com’dur ya da google.com.tr’dir. Yani bu insanlar internet explorerda yeni bir pencere açtıklarında otomatik olarak google.com’a veya google.com.tr’ye bağlanıyorlar. Hal böyle olunca Google bir nevi bir taksi görevi görüyor ve sizi gideceğiniz yere götürüyor. Fakat yapacağınız aramaya göre gitmek istediğiniz yer ile gittiğiniz yer farklılık gösterebiliyor. Bu açıdan mynet üyeliği istiyorsanız girdiğiniz sitenin gerçekten mynet.com olduğundan emin olun.
http://www.google.com.tr/search?sourceid=navclient&hl=tr&ie=UTF-8&rlz=1T4GGLJ_trTR236TR237&q=mynet+%c3%bcyelik
Bu adrese girdiğinizde mynet üyelik için çıkan ilk 3 sonuç aslında mynet üyeliği değildir. SEO bakımından kuvvetli olan bazı siteler kullanıcıları yanıltma amaçlı sayfalar hazırlayarak kendilerine üye toplamaktadırlar.
GERÇEK MYNET ÜYELİĞİ için buyrun Wink
http://uyeler.mynet.com/index/mymailkayit.html?fw=http%3A%2F%2Fuyeler.mynet.com%2Flogin%2Flogin.asp%3FloginRequestingURL%3Dlmail%26formname%3Deposta&p=true
Bu nedenle sadece mynet üyeliği değil, internette arama yapacağınız birçok kelime için çıkan sonuçların gerçekten sizin gitmek istediğiniz sonuçlar olduğunu kontrol etmeden o sitelere giriş yapmayınız. “
Türkiyenin en büyük forumlarından birinin yöneticisiyle yaptığımız bir röportajda mynet ile ilgili çok ilginç sayılabilecek bulgulara rastladık.
Türkiyenin hatrı sayılır derecedeki üye sayısına sahip bir forumun başında olan Mehmet A. bey bize çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Internet dünyasında dolaşan birçok insanın mynete üye olmakta sıkıntı çektiğini ve nedense mynete üye olmak için başka sitelerin sayfalarından hareket ettiklerini belirtti. Mehmet A. bey sitelerine giren kullanıcıların hangi sitelerden geldiklerini bildiren ve bunu sürekli kaydeden bir istatistik sistemleri olduğunu ve bu istatistiklere göre mynete üye olmak isteyen bir çok insanın aslında çok büyük zorluk çektiğini öne sürdü.
Mehmet A. özellikle google’ın mynet’e üye olmak isteyenler için ilk adres olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Sitemize gelen ziyaretçilerin büyük bir çoğunluğu Google tarafından bize gönderiliyor ve elimizde bulunan bir istatistik sistemi vasıtasıyla, google tarafından gelen ziyaretçilerin hangi kelimeleri arayıp bize ulaştıklarını tespit edebiliyoruz. Yaptığımız istatistik incelemelerinde mynet.com’a üye olmak için bizim sitemize gelen binlerce insan olduğunu gördük ve hayrete düştük. Bu ziyaretçiler Google aramalarında; maynet üyelik, my.net üye, mynete üye olmak, maynete üye olmak istiyorum, mynet oyun üyelik, maynet uyeligi vb. gibi birçok formatı kullanıyorlar.
Ayrıca aynı kişilerin birçok siteye de Google üzerinden girdikleri de bir gerçek. Yine aynı şekilde mynet içindeki bir bölüme girmek isteyen kullanıcı Google’a mynet oyunları, mynet emlak, wwwmynet.com gibi formatları yazdığında karşısına mynet de farklı sonuçlar da çıkabiliyor. Bu şekilde bizim forumumuza uğrayanlara da şahit olduk Smiley”
Mehmet A. ayrıca kimi kullanıcıların bunu bir alışkanlık haline getirdiğini ve bunun genellikle giriş sayfalarını google.com veya google.com.tr yapan ziyaretçilerden kaynaklandığını ileri sürdü.
Mehmet A.: “Forumumuzda bulunan birçok kişinin giriş/başlangıç sayfası ya google.com’dur ya da google.com.tr’dir. Yani bu insanlar internet explorerda yeni bir pencere açtıklarında otomatik olarak google.com’a veya google.com.tr’ye bağlanıyorlar. Hal böyle olunca Google bir nevi bir taksi görevi görüyor ve sizi gideceğiniz yere götürüyor. Fakat yapacağınız aramaya göre gitmek istediğiniz yer ile gittiğiniz yer farklılık gösterebiliyor. Bu açıdan mynet üyeliği istiyorsanız girdiğiniz sitenin gerçekten mynet.com olduğundan emin olun.
http://www.google.com.tr/search?sourceid=navclient&hl=tr&ie=UTF-8&rlz=1T4GGLJ_trTR236TR237&q=mynet+%c3%bcyelik
Bu adrese girdiğinizde mynet üyelik için çıkan ilk 3 sonuç aslında mynet üyeliği değildir. SEO bakımından kuvvetli olan bazı siteler kullanıcıları yanıltma amaçlı sayfalar hazırlayarak kendilerine üye toplamaktadırlar.
GERÇEK MYNET ÜYELİĞİ için buyrun Wink
http://uyeler.mynet.com/index/mymailkayit.html?fw=http%3A%2F%2Fuyeler.mynet.com%2Flogin%2Flogin.asp%3FloginRequestingURL%3Dlmail%26formname%3Deposta&p=true
Bu nedenle sadece mynet üyeliği değil, internette arama yapacağınız birçok kelime için çıkan sonuçların gerçekten sizin gitmek istediğiniz sonuçlar olduğunu kontrol etmeden o sitelere giriş yapmayınız. “
MANYETİK ALANLAR VE BEYNİN GİZLİ GÜÇLERİ
MANYETİK ALANLAR VE BEYNİN GİZLİ GÜÇLERİ
İnsan beyni manyetik alanlar ile sürekli etkileşim içerisindedir ve hepimiz yeryüzünün manyetik alanı içerisinde hareket etmekteyiz. Bir pusulanın farklı yerlerde aynı yönü göstermesi de yeryüzünün manyetik alanının varlığını göstermektedir. Yeryüzünün manyetik alanı yer zemininden çıkıp gökyüzüne kadar devam etmektedir ve uzayda dünyamızı çevrelemektedir.
Manyetik alanlarla etkileşime en güzel örneklerden birisi kuşların manyetik alanı hissetmesidir. Örneğin bazı kuşlar göç ederken sadece Güneş ve yıldızların konumuna göre değil aynı zamanda Manyetik alanın yönüne göre de göç ederler. Bilimadamlarının yaptığı bazı deneylerde başının yan tarafına mıknatıs yerleştirilen bazı kuşların yollarını şaşırdıkları gözlemlenmiştir. Çünkü mıknatıs farklı bir manyetik alan oluşturur ve kuşun dünyadaki doğal manyetik alanı algılamasını zorlaştırır. Ayrıca uzay yolculuğu yapan astronotların da uzun süre Dünya manyetik alanından uzak kalmaları sonucunda bazı fiziksel rahatsızlıklar yaşadıkları belirtilmektedir.
Manyetik alanların sadece şiddeti değil yönü de çok önemlidir. Yeryüzünün manyetik alanı az önce belirttiğimiz gibi dikey bileşeniyle atmosfere kadar devam etmektedir. Yapılan ölçümler bazı bölge veya şehirlerin manyetik alanlarının daha güçlü olduğunu göstermektedir. Mesela maden yataklarının olduğu bölgeler veya bazı dağlar bu güçlü bölgelere örnektir. Güçlü manyetik alanları tespit etmek için özel ölçüm cihazları kullanmalısınız veya Jeofizikçilerin daha önce farklı bölgelerde yaptıkları manyetik ölçümleri incelemelisiniz. Ya da pusula türündeki aletlerin manyetik alandaki hareketlerine bakarak tahmini fikir edinebilirsiniz fakat bu son yöntemle doğru ölçümlere ulaşmak çok zordur. Manyetik alanların hangi bölgelerde daha yoğun olduğu hakkında hazırlanmış "Manyetik Alan Haritaları" vardır ve ayrıca "Maden Tetkik ve Arama" Genel Müdürlüğü'nün de hazırladığı haritalar bulunmaktadır.
Bazı bölgelerin yani mekanların beynimize ve ruhsal yapımıza daha güçlü tesirleri olduğuna dair dini metinlerde örnekler de vardır. Mesela Hz.Yakup bulunduğu yerden Haran'a doğru yola çıkar ve güneş batıp gece olunca ordaki bir alanda uyur. Başını o yerdeki taşlardan birisine yaslar ve uyur yani başının altına taş koyar. Hz.Yakup uykuya dalınca mucizevi rüyalar görmeye başlar fakat bunlar sıradan rüyalar değildirler. Hz.Yakup bu bölgede uyurken rüyasında yeryüzü üzerine bir merdiven dikildiğini ve başının göklere eriştiğini görmüştür ve onda meleklerin inip çıktığını görmüştür. Hz.Yakup uyandığında bu bölgenin çok özel olduğunu ve buranın göklerin bir kapısı olduğunu söylemiştir.
Aslında uyku ve rüya konuları ruhsal boyuta geçiş ile çok yakından ilgilidir. Mesela bir Kur'an ayetinde:
"Allah o canları öldükleri zaman alır; ölmeyenleri de uyuduklarında. Sonra haklarında ölüm kararı verdiklerini alıkoyar, diğerlerini belirlenmiş bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için deliller vardır."(Zümer 42.ayet)
Gördüğünüz gibi ayette uykunun aynı zamanda ölüm hadisesi ile direkt bağlantılı olduğu vurgulanmaktadır. Dolayısıyla rüyalar sadece anlamsız görüntülerden ibaret değildir ruh boyutuyla da yakından ilgilidir.
Manyetik alanların uyku esnasında beyinle etkileşimine dair ilginç örnekler de mevcuttur. Mesela yoğun manyetik alanlarının olduğu bölgelerde uyuyan bir kişi hayatında görmediği netlikte ve gerçeklikte düşler-rüyalar görebilir. Hatta günahlardan arınmış insanlar bu rüyaları doğaüstü hallere kadar taşıyabilir.
Gerçekten de manyetik alanların fiziksel ve ruhsal yapımıza etkileri olup olmadığını denemek isteyenler Uyku esnasında başlarına yakın bir yerde mıknatıs bulundursunlar. Çünkü mıknatısların da manyetik alanları vardır ve bu da beynimizi yakın mesafede etkiler. Büyük bir mıknatıs bulmak biraz zor olabilir. Fakat müzik hoparlörlerinin içinde yani teyplerde sesin geldiği kolonların içerisinde büyük mıknatıslar bulunur. Dolayısıyla uyku esnasında herhangi bir hoparlörü de başınıza yakın tutarak bunu deneyebilirsiniz. (Teyp veya Hoparlörün elektriğe bağlı olmasına gerek yok kapalı olsun. Yani ses gelmesine gerek yok teyp çalışmasın) Ayrıca mıknatısın yani hoparlörün başa göre uzaklığı, yönü ve açısı da önemlidir (Sağ,Sol,Düz,Ters,Uzak,Yakın...v.s ) Farklı denemeler yaparak yani hoparlörün yönünü ve uzaklığını değiştirerek en uygun açıyı ve hoparlörün yerini farklı uyku denemeleri yaparak belirleyin. Fakat bunu sürekli denemek sağlığa zararlı olabilir o nedenle sadece birkaç defa deneme maksadıyla mıknatıs kullanabilirsiniz. (7-8 defa mıknatıs kullanmanın da bir zararı olmaz)
Nitekim asıl önemli olan yer zemininin yani Doğal Manyetik alanın yoğun olduğu alanları tespit edebilmenizdir.(Sağlık açısından Mıknatısı sürekli kullanmayın) Başta da değindiğimiz gibi doğal manyetik alanlar yer zemininden çıkıp atmosfere kadar devam etmektedir yani uzaya kadar ulaşmaktadır. (Mıknatıs sadece deneme içindir fazla kullanmayınız zararlı olabilir)
Elektromanyetik alanlar Manyetik alanlardan farklıdır. Mesela cep telefonlarından elektromanyetik dalgalar yayılır ve sağlığa zararlı olup olmadığı halen tartışılmaktadır. Fakat manyetik alanların (bizim başından beri bahsettiğimiz manyetik alanların) sağlığa zararlı olduğuna dair bilimsel bir bulgu yoktur.(Bizim bahsettiğimiz manyetik alana Statik yani durgun Manyetik alan da denilir) Mesela birçok hastanede MR dediğimiz Manyetik Rezonans cihazları kullanılmaktadır ve bu cihazlarda çok güçlü manyetik alanlar bulunmaktadır. Sağlığa zararlı olsaydı bu cihazlar günümüz hastanelerinde kullanılmazdı. Fakat dediğimiz gibi diğeri yani Elektromanyetik alanlar zararlı olabilir.
ALINTI : http://www.kuranca.com/fizik.htm
İnsan beyni manyetik alanlar ile sürekli etkileşim içerisindedir ve hepimiz yeryüzünün manyetik alanı içerisinde hareket etmekteyiz. Bir pusulanın farklı yerlerde aynı yönü göstermesi de yeryüzünün manyetik alanının varlığını göstermektedir. Yeryüzünün manyetik alanı yer zemininden çıkıp gökyüzüne kadar devam etmektedir ve uzayda dünyamızı çevrelemektedir.
Manyetik alanlarla etkileşime en güzel örneklerden birisi kuşların manyetik alanı hissetmesidir. Örneğin bazı kuşlar göç ederken sadece Güneş ve yıldızların konumuna göre değil aynı zamanda Manyetik alanın yönüne göre de göç ederler. Bilimadamlarının yaptığı bazı deneylerde başının yan tarafına mıknatıs yerleştirilen bazı kuşların yollarını şaşırdıkları gözlemlenmiştir. Çünkü mıknatıs farklı bir manyetik alan oluşturur ve kuşun dünyadaki doğal manyetik alanı algılamasını zorlaştırır. Ayrıca uzay yolculuğu yapan astronotların da uzun süre Dünya manyetik alanından uzak kalmaları sonucunda bazı fiziksel rahatsızlıklar yaşadıkları belirtilmektedir.
Manyetik alanların sadece şiddeti değil yönü de çok önemlidir. Yeryüzünün manyetik alanı az önce belirttiğimiz gibi dikey bileşeniyle atmosfere kadar devam etmektedir. Yapılan ölçümler bazı bölge veya şehirlerin manyetik alanlarının daha güçlü olduğunu göstermektedir. Mesela maden yataklarının olduğu bölgeler veya bazı dağlar bu güçlü bölgelere örnektir. Güçlü manyetik alanları tespit etmek için özel ölçüm cihazları kullanmalısınız veya Jeofizikçilerin daha önce farklı bölgelerde yaptıkları manyetik ölçümleri incelemelisiniz. Ya da pusula türündeki aletlerin manyetik alandaki hareketlerine bakarak tahmini fikir edinebilirsiniz fakat bu son yöntemle doğru ölçümlere ulaşmak çok zordur. Manyetik alanların hangi bölgelerde daha yoğun olduğu hakkında hazırlanmış "Manyetik Alan Haritaları" vardır ve ayrıca "Maden Tetkik ve Arama" Genel Müdürlüğü'nün de hazırladığı haritalar bulunmaktadır.
Bazı bölgelerin yani mekanların beynimize ve ruhsal yapımıza daha güçlü tesirleri olduğuna dair dini metinlerde örnekler de vardır. Mesela Hz.Yakup bulunduğu yerden Haran'a doğru yola çıkar ve güneş batıp gece olunca ordaki bir alanda uyur. Başını o yerdeki taşlardan birisine yaslar ve uyur yani başının altına taş koyar. Hz.Yakup uykuya dalınca mucizevi rüyalar görmeye başlar fakat bunlar sıradan rüyalar değildirler. Hz.Yakup bu bölgede uyurken rüyasında yeryüzü üzerine bir merdiven dikildiğini ve başının göklere eriştiğini görmüştür ve onda meleklerin inip çıktığını görmüştür. Hz.Yakup uyandığında bu bölgenin çok özel olduğunu ve buranın göklerin bir kapısı olduğunu söylemiştir.
Aslında uyku ve rüya konuları ruhsal boyuta geçiş ile çok yakından ilgilidir. Mesela bir Kur'an ayetinde:
"Allah o canları öldükleri zaman alır; ölmeyenleri de uyuduklarında. Sonra haklarında ölüm kararı verdiklerini alıkoyar, diğerlerini belirlenmiş bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için deliller vardır."(Zümer 42.ayet)
Gördüğünüz gibi ayette uykunun aynı zamanda ölüm hadisesi ile direkt bağlantılı olduğu vurgulanmaktadır. Dolayısıyla rüyalar sadece anlamsız görüntülerden ibaret değildir ruh boyutuyla da yakından ilgilidir.
Manyetik alanların uyku esnasında beyinle etkileşimine dair ilginç örnekler de mevcuttur. Mesela yoğun manyetik alanlarının olduğu bölgelerde uyuyan bir kişi hayatında görmediği netlikte ve gerçeklikte düşler-rüyalar görebilir. Hatta günahlardan arınmış insanlar bu rüyaları doğaüstü hallere kadar taşıyabilir.
Gerçekten de manyetik alanların fiziksel ve ruhsal yapımıza etkileri olup olmadığını denemek isteyenler Uyku esnasında başlarına yakın bir yerde mıknatıs bulundursunlar. Çünkü mıknatısların da manyetik alanları vardır ve bu da beynimizi yakın mesafede etkiler. Büyük bir mıknatıs bulmak biraz zor olabilir. Fakat müzik hoparlörlerinin içinde yani teyplerde sesin geldiği kolonların içerisinde büyük mıknatıslar bulunur. Dolayısıyla uyku esnasında herhangi bir hoparlörü de başınıza yakın tutarak bunu deneyebilirsiniz. (Teyp veya Hoparlörün elektriğe bağlı olmasına gerek yok kapalı olsun. Yani ses gelmesine gerek yok teyp çalışmasın) Ayrıca mıknatısın yani hoparlörün başa göre uzaklığı, yönü ve açısı da önemlidir (Sağ,Sol,Düz,Ters,Uzak,Yakın...v.s ) Farklı denemeler yaparak yani hoparlörün yönünü ve uzaklığını değiştirerek en uygun açıyı ve hoparlörün yerini farklı uyku denemeleri yaparak belirleyin. Fakat bunu sürekli denemek sağlığa zararlı olabilir o nedenle sadece birkaç defa deneme maksadıyla mıknatıs kullanabilirsiniz. (7-8 defa mıknatıs kullanmanın da bir zararı olmaz)
Nitekim asıl önemli olan yer zemininin yani Doğal Manyetik alanın yoğun olduğu alanları tespit edebilmenizdir.(Sağlık açısından Mıknatısı sürekli kullanmayın) Başta da değindiğimiz gibi doğal manyetik alanlar yer zemininden çıkıp atmosfere kadar devam etmektedir yani uzaya kadar ulaşmaktadır. (Mıknatıs sadece deneme içindir fazla kullanmayınız zararlı olabilir)
Elektromanyetik alanlar Manyetik alanlardan farklıdır. Mesela cep telefonlarından elektromanyetik dalgalar yayılır ve sağlığa zararlı olup olmadığı halen tartışılmaktadır. Fakat manyetik alanların (bizim başından beri bahsettiğimiz manyetik alanların) sağlığa zararlı olduğuna dair bilimsel bir bulgu yoktur.(Bizim bahsettiğimiz manyetik alana Statik yani durgun Manyetik alan da denilir) Mesela birçok hastanede MR dediğimiz Manyetik Rezonans cihazları kullanılmaktadır ve bu cihazlarda çok güçlü manyetik alanlar bulunmaktadır. Sağlığa zararlı olsaydı bu cihazlar günümüz hastanelerinde kullanılmazdı. Fakat dediğimiz gibi diğeri yani Elektromanyetik alanlar zararlı olabilir.
ALINTI : http://www.kuranca.com/fizik.htm
2010-KPSS Lisans: Eğitim Bilimleri Testinin İptali
Eğitim Bilimleri Testi
Yaklaşık 280 bin adayı ilgilendiren KPSS Eğitim Bilimleri Bölümü için OSYM Başkanlığı aşağıdaki açıklamayı yaptı.
10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavının (KPSS-Lisans) Eğitim Bilimleri Testi, sınav sürecinde bazı usulsüzlüklerin meydana geldiği kanaatine varıldığından, telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkmasını engellemek için iptal edilmiştir. Bu sınav ve daha önce ertelendiği açıklanan diğer sınavların yeni tarihleri yakında açıklanacaktır.
Kamuoyuna ve ilgililere duyurulur.
ÖSYM BAŞKANLIĞI
Konuyla ilgili araştırmalar sürüyor,
10 Temmuz 2010 tarihinde sınava giren bütün adaylar tekrar başvuru şartı aranmaksızın 31 Ekim 2010'da yapılacak olan sınava tekrar alınacak.
Yaklaşık 280 bin adayı ilgilendiren KPSS Eğitim Bilimleri Bölümü için OSYM Başkanlığı aşağıdaki açıklamayı yaptı.
10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavının (KPSS-Lisans) Eğitim Bilimleri Testi, sınav sürecinde bazı usulsüzlüklerin meydana geldiği kanaatine varıldığından, telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkmasını engellemek için iptal edilmiştir. Bu sınav ve daha önce ertelendiği açıklanan diğer sınavların yeni tarihleri yakında açıklanacaktır.
Kamuoyuna ve ilgililere duyurulur.
ÖSYM BAŞKANLIĞI
Konuyla ilgili araştırmalar sürüyor,
10 Temmuz 2010 tarihinde sınava giren bütün adaylar tekrar başvuru şartı aranmaksızın 31 Ekim 2010'da yapılacak olan sınava tekrar alınacak.
2011 Askerlik sevk işlemleri ve celp dönemleri
Askerlik sevk işlemleri ve celp dönemleri
Milli Savunma Bakanlığı Askeralma Dairesi Başkanlığı tarafından 2011 yılındaki celp dönemleri kurumun resmi websitesi üzerinden açıklandı. 1991 tarihli doğumluları ilgilendiren gelecek yılki bu sevk ve celp
dönemleri için son yoklama tarihi 1 Temmuz-31 Ekim tarih aralığı. Askere gidecek olan 1991 doğumlu vatandaşların bu tarihler arasında bağlı bulundukları askerlik şubelerine gidip son yoklamalarını yaptırmaları gerekmektedir.
Son yoklamaya giderken yanınızda bulunması gereken belgeler şunlar;
* Nüfus Hüviyet Cüzdanı, (T.C.Kimlik Numarası Bulunan)
* 2 adet fotoğraf,
* Diploma aslı ve fotokopisi,
* Bonservis, sertifika veya kurs belgesi aslı ve fotokopisi,
* Trafik sürücü belgesi ve fotokopisi,
* Hastalık ve arızalarına ait rapor veya tedavi belgelerinin aslı ve fotokopisi,
* Türk Silahlı Kuvvetlerine ait fabrika, atölye veya kurumlarda çalışıyor iseler buna ait belge,
* Bölgenizde Verem Savaş Dispanseri varsa, verem taraması sonuç belgesi (varsa).
2010 yılı Askere alma celp dönemleri ASAL tarafından açıklandı. Buna göre açıklanan askerlik yerlerine 2011 yılında 1991 doğumlular askere Şubat (91/1 tertip) – Mayıs(91/2 tertip) – Ağustos(91/3 tertip) ve Kasım(91/4 tertip) aylarında sevk edilecek.
Aşağıdaki Askere Alma Bölge Başkanlığı listesinden kendi ilinizin olduğu satırın başındaki ilin adına tıklayarak ilçenize göre hangi ayda askere gideceğinizi bulabilirsiniz ve yorum ksımınıza da askere gideceğiniz yeri öğrendikten sonra askerlik yerinizi yazarsanız gitmeden evvel de bir arkadaş edinebilirsiniz.
LİNK 1
http://www.asal.msb.gov.tr/esasicerik_dosyalar/2011_celp1.xls
LİNK 2
http://blog.immortalance.net/2011-yili-askerlik-yerleri-celp-donemleri/
Milli Savunma Bakanlığı Askeralma Dairesi Başkanlığı tarafından 2011 yılındaki celp dönemleri kurumun resmi websitesi üzerinden açıklandı. 1991 tarihli doğumluları ilgilendiren gelecek yılki bu sevk ve celp
dönemleri için son yoklama tarihi 1 Temmuz-31 Ekim tarih aralığı. Askere gidecek olan 1991 doğumlu vatandaşların bu tarihler arasında bağlı bulundukları askerlik şubelerine gidip son yoklamalarını yaptırmaları gerekmektedir.
Son yoklamaya giderken yanınızda bulunması gereken belgeler şunlar;
* Nüfus Hüviyet Cüzdanı, (T.C.Kimlik Numarası Bulunan)
* 2 adet fotoğraf,
* Diploma aslı ve fotokopisi,
* Bonservis, sertifika veya kurs belgesi aslı ve fotokopisi,
* Trafik sürücü belgesi ve fotokopisi,
* Hastalık ve arızalarına ait rapor veya tedavi belgelerinin aslı ve fotokopisi,
* Türk Silahlı Kuvvetlerine ait fabrika, atölye veya kurumlarda çalışıyor iseler buna ait belge,
* Bölgenizde Verem Savaş Dispanseri varsa, verem taraması sonuç belgesi (varsa).
2010 yılı Askere alma celp dönemleri ASAL tarafından açıklandı. Buna göre açıklanan askerlik yerlerine 2011 yılında 1991 doğumlular askere Şubat (91/1 tertip) – Mayıs(91/2 tertip) – Ağustos(91/3 tertip) ve Kasım(91/4 tertip) aylarında sevk edilecek.
Aşağıdaki Askere Alma Bölge Başkanlığı listesinden kendi ilinizin olduğu satırın başındaki ilin adına tıklayarak ilçenize göre hangi ayda askere gideceğinizi bulabilirsiniz ve yorum ksımınıza da askere gideceğiniz yeri öğrendikten sonra askerlik yerinizi yazarsanız gitmeden evvel de bir arkadaş edinebilirsiniz.
LİNK 1
http://www.asal.msb.gov.tr/esasicerik_dosyalar/2011_celp1.xls
LİNK 2
http://blog.immortalance.net/2011-yili-askerlik-yerleri-celp-donemleri/
Sunday, September 26, 2010
Sivas KANGAL Köpeği Resimleri
Sivas KANGAL Köpeği Resimleri
Kangal köpeği’nin kökeni hakkında “rivayet” sayılabilecek bazı görüşler vardır. Ancak, 11 Temmuz 2003′te düzenlenen I. Uluslararası Kangal Köpeği Sempozyumu’nun sonuç bildirisinde, “büyük Türk göçleri sırasında Türkistan’dan Anadolu’ya getirilen bir köpek ırkı olduğu” kabul edilmiştir.
SİVAS KANGAL KÖPEĞİ HAKKINDA BİLGİ VİDEO İNDİR İZLE
Kangal ilçesine de adını verdiği düşünülen, Orta Asya’dan göç eden “Kanglı (Kangar)” Türk boyunun, göç ederken bu köpek ırkını da getirdiği düşünülmektedir. Orhan Yılmaz, “Kangal Köpeği / Tarihi-Tanıtımı-Yetiştirilmesi-Islahı” adlı kitabında “Kanglı” Türk boyunun Orta Asya’dan göç ederken yanlarında üç şeyi getirdiklerinden bahseder; bunların at, it ve koyun olduğunu söyler. Kangalların, bu boyun göç sırasında getirdiği bir ırk olduğunu kaydeder.
İlk rivayete göre, Hint Mihracesi tarafından Osmanlı padişahına bir köpek hediye edilir. Bu padişah muhtemelen Yavuz Sultan Selim’dir. Hediye edilen köpek Kangal’ın Deliktaş köyü yakınlarında kaybolur. Köpek, tüm aramalara rağmen bulunamaz. Kangal köpeğinin, bu kaybolan köpekten türediği şeklindeki rivayete göre, Kangal köpeği’nin kökeni Hindistan’dır.http://hotfile.com/dl/136580021/a1a7964/Sivas_Kangal_Kpei_Hakknda_Video_indir_izle.avi.html
Okey Nasıl Oynanır?
Okey Nasıl Oynanır?
Okey, dört kişilik bir masa oyunudur. 1'den 13'e kadar giden 4 renkten 2'şer adet taşla oynanır. Oyunda 2 adet "sahte okey" taşı ile toplam 106 taş vardır. Başlarken herkese 14, oyuna ilk başlayacak oyuncuya 15 taş dağıtılır. Oyuncular dağıtılan taşları önlerindeki "ıstaka"ya dizerler. Kalan taşlar kapalı olarak ortaya konur. Bir taş yere açılır, bunun bir üstü "okey"dir ve bütün taşların yerine kullanılabilir.
Oyun, ilk oyuncunun elinden işine yaramayan bir taşı yanındaki oyuncuya atmasıyla oyun başlar. Okey'de amaç, aynı renkli taşları sıraya dizmek (13'ten sonra sadece 1 gelebilir) ya da aynı sayılı taşların farklı renklerinden grup yapmaktır. En az 3 adet taş bir grup oluşturur. Sırası gelen oyuncu eğer bir önceki oyuncunun attığı taş işine yarıyorsa onu alır, aksi halde ortadan bir taş çeker. Bunun ardından da elindeki fazlalık taşı yine yanındakine atar.
Sahte Okey nedir?
Oyunda yere açılan taşın bir üstü okey olduğu ve diğer taşların yerini tuttuğu için o taşın esas değerini taşıyan 2 adet "sahte okey" taşı vardır. Örneğin yere kırmızı 10'lu açılmışsa, okey kırmızı 11'dir. Sahte okey de oyunda kırmızı 11'in yerine kullanılır.
Okey Gösterge nedir?
Oyun başlarken yere açılan taşın diğer teki eller ilk dağıtıldığında bir oyuncuya gelmişse ona "gösterge" denir. Elinde gösterge olan oyuncu oyunun başında belirtirse diğer oyunculardan birer puan düşülür.
Oyun nasıl biter?
Okey'de elindeki 14 taşı ilk sıraya dizen oyuncu oyunu kazanmış olur. Elindeki 15. taşı, yere açılmış taşın üstüne koyarak oyunu bitirir.
Okey'de Çifte Gitmek nedir?
Eğer oyuncunun elinde aynı renk ve aynı numaradan çift taşlar varsa "çifte gidebilir". Yani eline aynı renk ve numaradan 7 çift taş toplamaya çalışır. Dilerse oyun boyunca çifte gittiğini açıklamaz. Ama oyun boyunca bütün oyuncuların yanlarındaki oyuncuya attığı bütün taşları açık olarak görmek istiyorsa "çifte git" butonuna basar. Böylece oyun başından beri atılan taşları takip edebilir hale gelir. Bir oyuncu çifte giderek biterse diğer oyunculardan iki kat puan düşülür.
Okey'e Dönmek nedir?
Elindeki 14 taşı dizmiş, bitmeye hazır bir oyuncu oyunu bitirmeyip "okeye dönebilir". Amacı yere okey atarak oyunu bitirmektir. Eğer elini tamamlayıp okey taşını fazlalık olarak yere atabilirse diğer oyunculardan iki kat puan düşülür.
Okey Puanlama
Okey'e başlarken her oyuncu 20 puandadır. Kazanan oyuncunun puanı sabit kalırken, kaybedenlerden 2'şer puan düşülür. Oyunculardan biri 0 olduğunda oyun biter. En yüksek puandaki oyuncu oyunun galibi olur. Eğer oyun renkli olursa, yani kırmızı veya siyah bir taş okeyse düşülen puan 2 ile çarpılır. Okey atılarak ve çifte gidilerek bitirilirse de 2 ile çarpılır. Örnek: Renkli seçenekli bir oyunda eğer okey siyah veya kırmızı iken oyuncu çifte giderek okey atmışsa toplam düşülecek puan: P = 2*2(renkten)*2(okeyden)*2(çiftten) = 16'dır. Eğer bir oyuncu 1 den 13'e kadar sıralı olarak tek renkten oluşan elle biterse oyun biter. Bu oyuncu oyunun galibi olur, diğer oyuncular kaybeder.
Okey, dört kişilik bir masa oyunudur. 1'den 13'e kadar giden 4 renkten 2'şer adet taşla oynanır. Oyunda 2 adet "sahte okey" taşı ile toplam 106 taş vardır. Başlarken herkese 14, oyuna ilk başlayacak oyuncuya 15 taş dağıtılır. Oyuncular dağıtılan taşları önlerindeki "ıstaka"ya dizerler. Kalan taşlar kapalı olarak ortaya konur. Bir taş yere açılır, bunun bir üstü "okey"dir ve bütün taşların yerine kullanılabilir.
Oyun, ilk oyuncunun elinden işine yaramayan bir taşı yanındaki oyuncuya atmasıyla oyun başlar. Okey'de amaç, aynı renkli taşları sıraya dizmek (13'ten sonra sadece 1 gelebilir) ya da aynı sayılı taşların farklı renklerinden grup yapmaktır. En az 3 adet taş bir grup oluşturur. Sırası gelen oyuncu eğer bir önceki oyuncunun attığı taş işine yarıyorsa onu alır, aksi halde ortadan bir taş çeker. Bunun ardından da elindeki fazlalık taşı yine yanındakine atar.
Sahte Okey nedir?
Oyunda yere açılan taşın bir üstü okey olduğu ve diğer taşların yerini tuttuğu için o taşın esas değerini taşıyan 2 adet "sahte okey" taşı vardır. Örneğin yere kırmızı 10'lu açılmışsa, okey kırmızı 11'dir. Sahte okey de oyunda kırmızı 11'in yerine kullanılır.
Okey Gösterge nedir?
Oyun başlarken yere açılan taşın diğer teki eller ilk dağıtıldığında bir oyuncuya gelmişse ona "gösterge" denir. Elinde gösterge olan oyuncu oyunun başında belirtirse diğer oyunculardan birer puan düşülür.
Oyun nasıl biter?
Okey'de elindeki 14 taşı ilk sıraya dizen oyuncu oyunu kazanmış olur. Elindeki 15. taşı, yere açılmış taşın üstüne koyarak oyunu bitirir.
Okey'de Çifte Gitmek nedir?
Eğer oyuncunun elinde aynı renk ve aynı numaradan çift taşlar varsa "çifte gidebilir". Yani eline aynı renk ve numaradan 7 çift taş toplamaya çalışır. Dilerse oyun boyunca çifte gittiğini açıklamaz. Ama oyun boyunca bütün oyuncuların yanlarındaki oyuncuya attığı bütün taşları açık olarak görmek istiyorsa "çifte git" butonuna basar. Böylece oyun başından beri atılan taşları takip edebilir hale gelir. Bir oyuncu çifte giderek biterse diğer oyunculardan iki kat puan düşülür.
Okey'e Dönmek nedir?
Elindeki 14 taşı dizmiş, bitmeye hazır bir oyuncu oyunu bitirmeyip "okeye dönebilir". Amacı yere okey atarak oyunu bitirmektir. Eğer elini tamamlayıp okey taşını fazlalık olarak yere atabilirse diğer oyunculardan iki kat puan düşülür.
Okey Puanlama
Okey'e başlarken her oyuncu 20 puandadır. Kazanan oyuncunun puanı sabit kalırken, kaybedenlerden 2'şer puan düşülür. Oyunculardan biri 0 olduğunda oyun biter. En yüksek puandaki oyuncu oyunun galibi olur. Eğer oyun renkli olursa, yani kırmızı veya siyah bir taş okeyse düşülen puan 2 ile çarpılır. Okey atılarak ve çifte gidilerek bitirilirse de 2 ile çarpılır. Örnek: Renkli seçenekli bir oyunda eğer okey siyah veya kırmızı iken oyuncu çifte giderek okey atmışsa toplam düşülecek puan: P = 2*2(renkten)*2(okeyden)*2(çiftten) = 16'dır. Eğer bir oyuncu 1 den 13'e kadar sıralı olarak tek renkten oluşan elle biterse oyun biter. Bu oyuncu oyunun galibi olur, diğer oyuncular kaybeder.
Askere giderken hangi malzemeleri almalıyım?
ASKERLİK HİZMETİNİ YAPMAK ÜZERE EĞİTİM BİRLİKLERİNE KATILANLARA VERİLECEK ASKERÎ MALZEMELER
Askerlik hizmetini yapmak üzere eğitim birliklerine katılan bütün yükümlülere, askerlik hizmet süresince gerekli olacak malzemelerin (palaska, bot, iç çamaşırı vb.) tamamı eğitim merkezi tarafından verilmektedir. Bu nedenle, yükümlülerin bu malzemeleri dışarıdan satın almalarına gerek bulunmamaktadır.
Ayrıca diğer şahsi ihtiyaçlarınız için eğitim merkezlerinde kantinler mevcut, bu kantinlerden piyasadan daha ucuza alış veriş yapabilirsiniz. Fazladan çorap ve iç çamaşırı alabilirsiniz.
Saç tıraşınız da ücretsiz yapılmaktadır.
Askerlik hizmetini yapmak üzere eğitim birliklerine katılan bütün yükümlülere, askerlik hizmet süresince gerekli olacak malzemelerin (palaska, bot, iç çamaşırı vb.) tamamı eğitim merkezi tarafından verilmektedir. Bu nedenle, yükümlülerin bu malzemeleri dışarıdan satın almalarına gerek bulunmamaktadır.
Ayrıca diğer şahsi ihtiyaçlarınız için eğitim merkezlerinde kantinler mevcut, bu kantinlerden piyasadan daha ucuza alış veriş yapabilirsiniz. Fazladan çorap ve iç çamaşırı alabilirsiniz.
Saç tıraşınız da ücretsiz yapılmaktadır.
2010 KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı
KPSS Eğitim Bilimleri
Yaklaşık 280 bin adayı ilgilendiren KPSS Eğitim Bilimleri Bölümü için OSYM Başkanlığı aşağıdaki açıklamayı yaptı.
10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavının (KPSS-Lisans) Eğitim Bilimleri Testi, sınav sürecinde bazı usulsüzlüklerin meydana geldiği kanaatine varıldığından, telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkmasını engellemek için iptal edilmiştir. Bu sınav ve daha önce ertelendiği açıklanan diğer sınavların yeni tarihleri yakında açıklanacaktır.
Kamuoyuna ve ilgililere duyurulur.
TARİH BELLİ OLDU : 31 EKİM 2010
ÖSYM BAŞKANLIĞI
Konuyla ilgili araştırmalar sürüyor,
10 Temmuz 2010 tarihinde sınava giren bütün adaylar tekrar başvuru şartı aranmaksızın 31 Ekim 2010'da yapılacak olan sınava tekrar alınacak.
Yaklaşık 280 bin adayı ilgilendiren KPSS Eğitim Bilimleri Bölümü için OSYM Başkanlığı aşağıdaki açıklamayı yaptı.
10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavının (KPSS-Lisans) Eğitim Bilimleri Testi, sınav sürecinde bazı usulsüzlüklerin meydana geldiği kanaatine varıldığından, telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkmasını engellemek için iptal edilmiştir. Bu sınav ve daha önce ertelendiği açıklanan diğer sınavların yeni tarihleri yakında açıklanacaktır.
Kamuoyuna ve ilgililere duyurulur.
TARİH BELLİ OLDU : 31 EKİM 2010
ÖSYM BAŞKANLIĞI
Konuyla ilgili araştırmalar sürüyor,
10 Temmuz 2010 tarihinde sınava giren bütün adaylar tekrar başvuru şartı aranmaksızın 31 Ekim 2010'da yapılacak olan sınava tekrar alınacak.
Saturday, September 25, 2010
Subscribe to:
Posts (Atom)